Uzmanlık alanlarım ve sunduğum psikolojik danışmanlık hizmetleri
Yetişkin Bireysel Terapi
Günlük yaşamda zorlayan duygu, düşünce ve davranış örüntülerini birlikte anlamlandırıp, daha işlevsel başa çıkma becerileri geliştirmenize yardımcı olurum.
Yaşamınızda tekrarlayan kaygı, mutsuzluk, öfke, ilişkisel zorlanmalar, iş/akademik stres gibi konuları güvenli ve yargısız bir ortamda ele almanızı sağlar. Seanslarda hedef; kendinizi daha iyi tanımanız, ihtiyaçlarınızı netleştirmeniz ve günlük hayatta sürdürülebilir değişim adımları atmanızdır.
Bilimsel dayanaklı yaklaşımlar çerçevesinde; duygu düzenleme, düşünce farkındalığı, sınır koyma, iletişim ve problem çözme becerileri üzerinde çalışırız.
Kariyer danışmanlığı
Üniversitede bir bölümde öğrencisiniz ve yanlış bölüm seçtiğinizi düşünüyorsunuz ya da iş hayatının başlarındasınız, farklı kariyer yolları ne olabilir konusund…
Üniversitede bir bölümde öğrencisiniz ve yanlış bölüm seçtiğinizi düşünüyorsunuz ya da iş hayatının başlarındasınız, farklı kariyer yolları ne olabilir konusunda farklı değerlendirmeleriniz var. Bu gibi durumlarda üniversiteyi, iş hayatını iyi bilen bir psikolog olarak durumunuzu anlayarak destek sağlıyorum.
Aile Danışmanlığı
Özellikle LGS ve YKS gibi stresli sınav dönemlerinde ebeveyn ve çocuk ilişkileri bir şekilde sınanmaktadır. Bu dönemlerde ailelerin çocukları ile iletişimleri ö…
Özellikle LGS ve YKS gibi stresli sınav dönemlerinde ebeveyn ve çocuk ilişkileri bir şekilde sınanmaktadır. Bu dönemlerde ailelerin çocukları ile iletişimleri önem taşımaktadır, iyiniyetli söylenen bazı sözler ve yapılan davranışlar ilişkileri zedeleyici olabilmektedir. Duygusal dayanıklılık gerektiren bu gibi stresli dönemlerde ebeveynlere destek ve danışmanlık desteği vermekteyim
Hipnoz
APA (Amerikan Psikoloji Derneği)'nin tanımına göre hipnoz, bir sağlık uzmanı veya araştırmacının, uygulama sırasında danışandan duygusal, algısal, düşünsel veya…
Kişiselleştirilmiş yaklaşım (Görüşmelerimiz mekanik bir şekilde değil, kişiye özel tasarlanmaktadır, her bir görüşme biriciktir)
Güvenli ve gizli ortam
Psikolojik destek görüşmelerinde hipnoz, danışanın/sujenin sorunlarıyla ilgili öneri ve telkinleri daha kolay kabul edebileceği bir bilinç haline ulaşmasını kolaylaştırdığı için, yapılan BDT uygulamalarını destekler, olumlu sonuçlara ulaşmayı hızlandırır. Tek başına bir tedavi yöntemi değildir, bir klinik psikoloğun çalışmalarında kullandığı bir araçtır, yöntemdir.
Kaygı Bozuklukları
Modern yaşamın getirdiği stres ve belirsizlikler, zaman zaman herkesin kaygı hissetmesine neden olabilir. Ancak bu kaygı kontrol edilemez hale geldiğinde, günlü…
Modern yaşamın getirdiği stres ve belirsizlikler, zaman zaman herkesin kaygı hissetmesine neden olabilir. Ancak bu kaygı kontrol edilemez hale geldiğinde, günlük yaşamınızı olumsuz etkilemeye başladığında ve sürekli bir endişe haline dönüştüğünde, bir kaygı bozukluğundan bahsedebiliriz.
Kaygı bozuklukları, farklı biçimlerde kendini gösterebilir: Sürekli bir gerginlik hissi (yaygın anksiyete), belirli durumlara karşı aşırı korku (fobiler), beklenmedik panik ataklar, travmatik olaylar sonrası yaşanan zorluklar veya sosyal ortamlarda hissedilen yoğun utanç ve endişe (sosyal anksiyete).
Psikolojik destekle, kaygının kökenlerini anlamak, tetikleyicileri tanımak ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek mümkündür. Danışmanlık sürecinde, kaygınızla yüzleşmeyi ve onu yönetmeyi öğrenerek, daha sakin, dengeli ve huzurlu bir yaşam sürmenin yollarını birlikte keşfederiz. Kaygılarınızın kontrolü ele almasına izin vermeyin.
Başarısızlık Korkusu
Hepimiz hayatımızın bir döneminde başarısızlık hissiyle karşılaşabiliriz. Ancak bu duygu, yaşamınızdaki kararları, hedeflerinizi ve potansiyelinizi engelleyecek…
Hepimiz hayatımızın bir döneminde başarısızlık hissiyle karşılaşabiliriz. Ancak bu duygu, yaşamınızdaki kararları, hedeflerinizi ve potansiyelinizi engelleyecek bir korkuya dönüştüğünde, ele alınması gereken bir duruma işaret eder. Başarısızlık korkusu (Atychiphobia), yeni fırsatlardan kaçınmanıza, yeteneklerinizi sergilemekten çekinmenize ve hatta mükemmeliyetçilikle kendinizi yıpratmanıza neden olabilir.
Bu korku, genellikle geçmiş deneyimlerden, toplumsal beklentilerden veya içselleştirdiğimiz eleştirel seslerden beslenir. "Ya yeterince iyi değilsem?", "Ya rezil olursam?" gibi düşüncelerle boğuşmak, sizi hareketsiz bırakabilir veya aşırıya kaçan bir baskı altında hissettirebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, başarısızlık korkusunun kökenlerini anlamak, bu korkuyu besleyen düşünce kalıplarını tanımak ve daha yapıcı bir bakış açısı geliştirmek için birlikte çalışırız. Kendinize karşı daha şefkatli olmayı, hataları birer öğrenme fırsatı olarak görmeyi ve potansiyelinizi cesurca ortaya koymayı öğrenerek, hayatınızda yeni kapılar aralayabilirsiniz.
Boşluk Hissi
Hayatınızda her şeye sahipmiş gibi hissetmenize rağmen, içsel bir tatminsizlik, anlamsızlık veya derin bir "boşluk" duygusuyla mücadele ediyor olabilirsiniz. Bu…
Hayatınızda her şeye sahipmiş gibi hissetmenize rağmen, içsel bir tatminsizlik, anlamsızlık veya derin bir "boşluk" duygusuyla mücadele ediyor olabilirsiniz. Bu, bazen duygusal bir uyuşukluk, motivasyon eksikliği, kopukluk veya hayatın renklerini kaybetmiş gibi bir his olarak tanımlanabilir. Boşluk hissi, ilişkilerinizde, kariyerinizde veya kişisel hedeflerinizde bir doyum bulamama şeklinde kendini gösterebilir.
Bu duygu, genellikle yalnızlık, yas süreçleri, anlam arayışı, geçmiş travmalar veya hayatınızda sizi gerçekten neyin tatmin ettiğini bilememe gibi pek çok farklı kökenden beslenebilir. Dışarıdan bakıldığında her şey yolunda görünse de, içeride yaşanan bu boşluk hissi kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, bu boşluk hissinin altında yatan nedenleri keşfetmek, duygusal ihtiyaçlarınızı anlamak ve kendinizle daha derin bir bağ kurmak için birlikte çalışırız. İçsel kaynaklarınızı güçlendirerek, hayatınıza anlam ve amaç katacak yolları bulmanıza, böylece daha dolu ve tatmin edici bir yaşam inşa etmenize destek olurum.
Depresyon
Hayatın getirdiği zorluklar karşısında zaman zaman üzüntü veya mutsuzluk hissetmek hepimizin doğasında var. Ancak bu duyguların yoğunluğu arttığında, süresi uza…
Hayatın getirdiği zorluklar karşısında zaman zaman üzüntü veya mutsuzluk hissetmek hepimizin doğasında var. Ancak bu duyguların yoğunluğu arttığında, süresi uzadığında ve günlük yaşamınızı, ilişkilerinizi, iş veya okul performansınızı olumsuz etkilemeye başladığında, depresyondan bahsedebiliriz. Depresyon, sadece bir "hüzün" hali değil, aynı zamanda kişinin düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve fiziksel sağlığını etkileyen, ancak kontrol altına alınabilen bir durumdur.
Depresyonun yaygın belirtileri şunları içerebilir:
• Sürekli mutsuzluk, boşluk veya umutsuzluk hissi
• Eskiden zevk alınan aktivitelere karşı ilgi veya zevk kaybı
• Enerji düşüklüğü, yorgunluk ve bitkinlik
• Uyku düzeninde değişiklikler (çok uyuma veya uykusuzluk)
• İştah ve kilo değişiklikleri
• Konsantrasyon güçlüğü, karar vermekte zorlanma
• Değersizlik, suçluluk veya çaresizlik hisleri
• Ağrılar, sızılar veya sindirim sorunları gibi açıklanamayan fiziksel şikayetler
• Ölüm veya intihar düşünceleri
Psikolojik danışmanlık sürecinde, depresyonun altında yatan nedenleri keşfetmek, olumsuz düşünce kalıplarını tanımak ve dönüştürmek, sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmek için bilimsel temelli yaklaşımlarla çalışırız. Birlikte, hayatınıza yeniden anlam katacak adımları atar, duygusal gücünüzü yeniden keşfeder ve daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlersiniz. Unutmayın, depresyon bir zayıflık belirtisi değildir ve profesyonel destekle iyileşme tamamen mümkündür.
Hayır Diyememe
Sürekli olarak başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışmak, kendi ihtiyaçlarınızı arka plana atmak ve "hayır" demekte zorlanmak, kişisel sınırlarınızın ihl…
Sürekli olarak başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışmak, kendi ihtiyaçlarınızı arka plana atmak ve "hayır" demekte zorlanmak, kişisel sınırlarınızın ihlal edilmesine ve zamanla tükenmişlik, öfke veya pişmanlık hisleri yaşamanıza neden olabilir. Hayır diyememe, genellikle başkalarının onayını kaybetme korkusu, çatışmadan kaçınma eğilimi veya "iyi insan" olma arzusu gibi derin kökenlerden beslenir.
Bu durum, özel ve iş hayatınızdaki ilişkilerinizde dengesizliklere yol açabilir. Kendi isteklerinizi dile getirmekte zorlanmak, üzerinize kapasitenizin üzerinde sorumluluk almanıza ve sonunda kendi benliğinizden uzaklaşmış hissetmenize neden olabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, "hayır" diyememenizin altında yatan nedenleri keşfeder, özgüveninizi pekiştirir ve sağlıklı sınırlar belirleme becerilerinizi geliştiririz. Kendi değerinizi fark ederek ve ihtiyaçlarınızı önceliklendirmeyi öğrenerek, daha dengeli, saygılı ve tatmin edici ilişkiler kurmanıza destek olurum. Unutmayın, "hayır" demek, kendinize "evet" demektir.
Başkalarına Bağımlı Hissetmek
Kendi kararlarınızı alırken, duygusal ihtiyaçlarınızı yönetirken veya yaşamınızda adımlar atarken başkalarının onayına, yardımına veya varlığına aşırı derecede …
Kendi kararlarınızı alırken, duygusal ihtiyaçlarınızı yönetirken veya yaşamınızda adımlar atarken başkalarının onayına, yardımına veya varlığına aşırı derecede ihtiyaç duymak, başkalarına bağımlı hissetmek olarak tanımlanabilir. Bu durum, özgüven eksikliğinden, çocukluk deneyimlerinden, terk edilme korkusundan veya kendi başına yeterli olamama inancından kaynaklanabilir.
Bu tür bir bağımlılık, ilişkilerinizde dengesizliklere yol açabilir. Kendi ihtiyaçlarınızı dile getirmekte zorlanabilir, başkalarının isteklerini kendi isteklerinizin önüne koyabilir veya bir ilişkinin bitmesiyle derin bir boşluğa düşebilirsiniz. Bu durum, kişisel gelişiminizi ve potansiyelinizi tam olarak ortaya koymanızı engelleyebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, başkalarına bağımlı hissetmenizin altında yatan kök nedenleri keşfeder, öz değer duygunuzu güçlendirir ve kendi içsel kaynaklarınıza güvenmeyi öğrenirsiniz. Kendi ayaklarınız üzerinde durma becerilerinizi geliştirerek, daha özerk, güçlü ve tatmin edici ilişkiler kurmanıza destek olurum. Unutmayın, gerçek özgürlük, kendi kendinize yetebilme gücünüzü keşfettiğinizde başlar.
Hayatta Anlam Arayışı
Bazen hayatınızdaki her şeye sahipmiş gibi hissetseniz bile, içsel bir boşluk, tatminsizlik veya "ne için yaşıyorum?" gibi temel sorularla yüzleşiyor olabilirsi…
Bazen hayatınızdaki her şeye sahipmiş gibi hissetseniz bile, içsel bir boşluk, tatminsizlik veya "ne için yaşıyorum?" gibi temel sorularla yüzleşiyor olabilirsiniz. Bu hayatta anlam arayışı, bireyin kendi varoluş amacını, değerlerini ve yaşamına yön veren kıvılcımı bulma çabasıdır. Modern dünyanın hızı, tüketim kültürü ve sürekli dışarıdan gelen uyaranlar arasında, kendimize dönüp bu derin soruları sormak ve gerçek bir tatmin kaynağı bulmak zorlaşabilir.
Bu arayış, kariyer değişikliklerinden ilişki sorunlarına, büyük yaşam olaylarından (kayıp, hastalık gibi) içsel bir huzursuzluğa kadar çeşitli şekillerde tetiklenebilir. Anlam bulamama hali, motivasyon eksikliği, ilgisizlik ve hatta depresif duygulara yol açabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, hayatınıza anlam ve amaç katacak değerleri, tutkuları ve potansiyelinizi keşfetmek için bir yolculuğa çıkarız. Kendi özgün benliğinizi tanıyarak, hayatınızdaki öncelikleri belirleyerek ve size gerçekten ilham veren yolları bularak, daha doyurucu, bilinçli ve anlamlı bir yaşam inşa etmenize destek olurum. Unutmayın, anlam dışarıda değil, kendi içinizdedir ve birlikte onu bulabiliriz.
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu)
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), kişinin dikkatini sürdürmede, dürtülerini kontrol etmede ve aşırı hareketliliği yönetmede zorlandığı nörogel…
DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu), kişinin dikkatini sürdürmede, dürtülerini kontrol etmede ve aşırı hareketliliği yönetmede zorlandığı nörogelişimsel bir durumdur. Genellikle çocukluk döneminde başlar ancak yetişkinlikte de belirtileri devam edebilir ve yaşamın farklı alanlarında önemli güçlüklere yol açabilir.
DEHB'nin belirtileri her bireyde farklı şekillerde görülebilir:
• Dikkat Eksikliği: Detaylara dikkat edememe, kolayca dağılma, görevleri tamamlamada zorlanma, unutkanlık ve dinlemede güçlük çekme.
• Hiperaktivite: Sürekli huzursuzluk hissi, yerinde duramama, aşırı konuşma, sessiz ortamlarda zorlanma.
• Dürtüsellik: Sıra beklemekte zorlanma, düşünmeden hareket etme, başkalarının sözünü kesme.
Bu belirtiler, okulda/işte performansı, ilişkileri ve günlük yaşamın düzenini olumsuz etkileyebilir. Yetişkinlerde DEHB, kariyerde istikrarsızlık, ilişki problemleri, organize olamama ve kronik stres gibi sonuçlara yol açabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, DEHB'nin size özel etkilerini anlamak, güçlü yönlerinizi keşfetmek ve günlük yaşamda daha işlevsel stratejiler geliştirmek için birlikte çalışırız. Dikkat yönetimi teknikleri, zaman planlaması, dürtü kontrolü becerileri ve duygusal regülasyon konularında destek sağlayarak, DEHB ile daha etkili bir şekilde başa çıkmanıza ve potansiyelinizi tam olarak ortaya koymanıza yardımcı olurum. DEHB bir engel değil, yönetilebilir bir farklılıktır.
Zaman Yönetimi ve Planlama
Günümüzün hızla değişen dünyasında, yapacaklar listesinin uzaması, sürekli bölünmeler ve bitmek bilmeyen taleplerle başa çıkmak zorlayıcı olabilir. Etkili zaman…
Günümüzün hızla değişen dünyasında, yapacaklar listesinin uzaması, sürekli bölünmeler ve bitmek bilmeyen taleplerle başa çıkmak zorlayıcı olabilir. Etkili zaman yönetimi ve planlama becerileri, sadece daha fazla iş bitirmenizi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda stres seviyenizi azaltır, üretkenliğinizi artırır ve yaşam kalitenizi yükseltir. Zamanı yönetmek, aslında kendinizi yönetmektir.
Zaman yönetimi sorunları, genellikle erteleme alışkanlığı, önceliklendirme zorluğu, dikkat dağınıklığı, "hayır" diyememe veya gerçekçi olmayan beklentilerle yakından ilişkilidir. Bu durum, sürekli yetişme telaşı, hedeflere ulaşamama hissi ve tükenmişlik gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, size özel zaman yönetimi zorluklarını anlamak, kişisel çalışma tarzınıza uygun etkili planlama stratejileri geliştirmek ve bu becerileri günlük yaşamınıza entegre etmek için birlikte çalışırız. Öncelik belirleme, ertelemeyle başa çıkma, dikkat dağıtıcı unsurları yönetme ve daha dengeli bir yaşam akışı oluşturma konularında pratik araçlar ve yöntemler sunarım. Zamanınızı ve enerjinizi daha verimli kullanarak, hedeflerinize ulaşabilir ve hem iş hem de özel yaşamınızda daha fazla tatmin bulabilirsiniz.
Kariyer Yönetimi
Günümüz iş dünyası sürekli değişirken, kariyer yolculuğunuzun dümenini kendi elinize almak her zamankinden daha önemli hale geldi. Kendi kariyerini yönetmek, sa…
Günümüz iş dünyası sürekli değişirken, kariyer yolculuğunuzun dümenini kendi elinize almak her zamankinden daha önemli hale geldi. Kendi kariyerini yönetmek, sadece mevcut işinizde yükselmekten öte, kariyer hedeflerinizi belirlemek, güçlü yönlerinizi keşfetmek, potansiyel fırsatları tanımak ve mesleki tatmininizi artırmak için proaktif adımlar atmaktır. Bu süreç, belirsizliklerle dolu iş piyasasında daha güvende hissetmenizi ve kariyerinizde anlamlı bir ilerleme kaydetmenizi sağlar.
Kariyer yönetimi zorlukları, genellikle ne istediğini bilememe, yeteneklerini doğru değerlendirememe, kariyer geçişlerinde yaşanan belirsizlikler, iş-yaşam dengesi kurma mücadelesi veya mesleki tükenmişlik gibi durumlardan kaynaklanabilir. Bu durumlar, profesyonel yaşamınızda durağanlık, memnuniyetsizlik ve stres yaratabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, kariyer hedeflerinizi netleştirmek, güçlü yönlerinizi ve ilgi alanlarınızı keşfetmek, kariyer yolunuzdaki engelleri aşmak ve stratejik adımlar atmak için size rehberlik ederim. Mesleki kimliğinizi geliştirerek, iş-yaşam dengesini kurarak ve geleceğe yönelik sürdürülebilir bir kariyer planı oluşturarak, hem profesyonel hem de kişisel anlamda daha tatmin edici bir geleceğe doğru ilerlemenize destek olurum. Unutmayın, kariyeriniz sadece bir iş değil, aynı zamanda kişisel gelişim yolculuğunuzun bir parçasıdır.
İletişim Problemleri
Etkili iletişim, sağlıklı ilişkilerin temelidir. Ancak bazen kendimizi tam olarak ifade edemediğimizi, yanlış anlaşıldığımızı ya da başkalarını anlamakta zorlan…
Etkili iletişim, sağlıklı ilişkilerin temelidir. Ancak bazen kendimizi tam olarak ifade edemediğimizi, yanlış anlaşıldığımızı ya da başkalarını anlamakta zorlandığımızı fark edebiliriz. İletişim problemleri, hem özel hayatımızdaki ilişkilerde (aile, arkadaş, partner) hem de profesyonel ortamda (iş arkadaşları, yöneticiler) yanlış anlaşılmalara, çatışmalara, hayal kırıklıklarına ve uzaklaşmalara yol açabilir.
Bu problemler; pasiflik, agresiflik, dinleme güçlüğü, empati eksikliği, doğru kelimeleri bulamama, duyguları ifade edememe veya eleştiriyi kabul edememe gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Sonuç olarak, ihtiyaçlarınızın karşılanmaması, yalnızlık hissi veya sürekli bir gerilim durumu yaşanabilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, iletişim tarzınızı anlamak, etkili dinleme ve kendini ifade etme becerilerinizi geliştirmek için size rehberlik ederim. Sözlü ve sözsüz ipuçlarını doğru okumayı, sınırlarınızı net bir şekilde ifade etmeyi, çatışmaları yapıcı bir şekilde yönetmeyi ve empati kurmayı öğrenerek, daha anlamlı, güçlü ve tatmin edici ilişkiler kurmanıza destek olurum. Unutmayın, doğru iletişimle her kapı açılabilir.
Öfke Kontrolü
Öfke, hayatın doğal ve çoğu zaman sağlıklı bir duygusudur. Ancak bu duygu, kontrol edilemez bir hal aldığında, yıkıcı davranışlara dönüştüğünde veya ilişkilerin…
Öfke, hayatın doğal ve çoğu zaman sağlıklı bir duygusudur. Ancak bu duygu, kontrol edilemez bir hal aldığında, yıkıcı davranışlara dönüştüğünde veya ilişkilerinize zarar vermeye başladığında bir sorun haline gelebilir. Öfke kontrolü zorluğu, sadece size değil, çevrenizdeki insanlara da zarar veren, pişmanlık ve suçluluk duymanıza neden olan bir durum olabilir.
Kontrolsüz öfke; ani parlamalar, bağırma, tartışmalar, pasif agresif davranışlar veya içe atılan, bastırılmış bir gerilim olarak kendini gösterebilir. Bu durum, hem fiziksel sağlığınızı (yüksek tansiyon gibi) hem de ruhsal iyiliğinizi olumsuz etkileyebilir. Öfkenin altında genellikle hayal kırıklığı, anlaşılmamış hissetme, stres, korku veya kırılganlık gibi daha derin duygular yatar.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, öfkenizin altında yatan gerçek nedenleri keşfetmek, tetikleyicileri tanımak ve öfkenizi daha sağlıklı yollarla ifade etme becerilerini geliştirmek için birlikte çalışırız. Duygusal regülasyon teknikleri, stres yönetimi stratejileri ve yapıcı iletişim yöntemleriyle, öfkenizi bir yıkım aracı olmaktan çıkarıp, daha kontrollü ve yapıcı bir enerjiye dönüştürmenize destek olurum. Unutmayın, öfkenizi kontrol etmek, hem size hem de sevdiklerinize daha huzurlu bir yaşam sunar.
Mükemmeliyetçilik
Her şeyi en iyi şekilde yapma arzusu, motivasyon sağlayıcı olabilir. Ancak bu arzu, gerçekçi olmayan beklentilere, sürekli bir yetersizlik hissine, yoğun strese…
Her şeyi en iyi şekilde yapma arzusu, motivasyon sağlayıcı olabilir. Ancak bu arzu, gerçekçi olmayan beklentilere, sürekli bir yetersizlik hissine, yoğun strese ve ertelemeye dönüştüğünde, mükemmeliyetçilik hayatınızın önüne geçebilir. Mükemmeliyetçilik, yapılan işlerin "yeterince iyi" olmaması korkusuyla sürekli yeniden başlama, detaylarda boğulma veya hiç başlayamama gibi döngülere yol açabilir.
Bu durum; iş yaşamında tükenmişliğe, sosyal ilişkilerde uzaklaşmaya ve kişisel yaşamda sürekli bir gerginliğe neden olabilir. Mükemmeliyetçi kişiler genellikle hatalara karşı aşırı tepkili olur, eleştiriyi kaldıramaz ve kendilerine karşı oldukça acımasız bir iç sese sahip olabilirler. "Ya tam olursa ya hiç olmasın" zihniyeti, potansiyelinizi ortaya koymanızı engelleyebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, mükemmeliyetçiliğin altında yatan kök inançları keşfeder, kendine karşı daha şefkatli olmayı öğrenir ve daha gerçekçi standartlar belirleme becerilerini geliştiririz. Hataları birer öğrenme fırsatı olarak görmenizi, "yeterince iyi"nin de değerli olduğunu anlamanızı ve kendinizi baskı altında hissetmeden ilerlemenizi sağlayacak stratejiler üzerinde çalışırız. Mükemmel olma yükünü üzerinizden atarak, daha huzurlu ve üretken bir yaşam sürmenize destek olurum.
OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) (Takıntılar)
Zihninizde sürekli dönen, rahatsız edici ve tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) veya belirli davranışları tekrar tekrar yapma ihtiyacı (kompulsiyonlar) hissedi…
Zihninizde sürekli dönen, rahatsız edici ve tekrar eden düşünceler (obsesyonlar) veya belirli davranışları tekrar tekrar yapma ihtiyacı (kompulsiyonlar) hissediyorsanız, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ile mücadele ediyor olabilirsiniz. Bu takıntılar ve zorlantılar, günlük yaşamınızı, ilişkilerinizi ve işlevselliğinizi ciddi şekilde etkileyerek size zaman kaybettiren ve yoğun kaygı yaratan bir kısır döngüye sokabilir.
OKB'nin Obsesyon ve Kompulsiyon Boyutları:
• Obsesyonlar: İstenmeyen, tekrarlayıcı ve rahatsız edici düşünceler, imgeler veya dürtülerdir. Bunlar genellikle kirlenme korkusu, zarar verme düşünceleri, simetri veya düzen takıntıları, dini veya cinsel içerikli uygunsuz düşünceler şeklinde olabilir. Kişi bu düşüncelerin kendi ürünü olduğunu bilse de, onları kontrol etmekte zorlanır.
• Kompulsiyonlar: Obsesyonların yarattığı kaygıyı azaltmak veya kötü bir şeyin olmasını engellemek amacıyla yapılan tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Örneğin; aşırı yıkama ve temizleme, belirli bir sıraya göre kontrol etme, sayı sayma, sürekli dua etme veya eşyaları düzenleme. Bu ritüeller kısa süreli rahatlama sağlasa da, uzun vadede döngüyü pekiştirir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, OKB'nin tetikleyicilerini anlamak, takıntıların ve zorlantıların ardındaki mekanizmaları çözümlemek ve size özel başa çıkma stratejileri geliştirmek için bilimsel temelli yaklaşımlarla (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi - BDT) çalışırız. Düşüncelerinizle ve dürtülerinizle olan ilişkinizi değiştirerek, kaygıyı daha sağlıklı yollarla yönetmeyi ve kompulsif davranışların döngüsünü kırmayı öğrenirsiniz. Kontrolü takıntılarınıza bırakmayın; daha özgür ve huzurlu bir yaşama ulaşmak mümkündür.
Panik Atak
Aniden başlayan, yoğun korku veya dehşet hissiyle birlikte gelen ve fiziksel belirtilerin eşlik ettiği korkutucu bir deneyim yaşıyorsanız, bu bir panik atak ola…
Aniden başlayan, yoğun korku veya dehşet hissiyle birlikte gelen ve fiziksel belirtilerin eşlik ettiği korkutucu bir deneyim yaşıyorsanız, bu bir panik atak olabilir. Panik ataklar, genellikle gerçek bir tehlike olmamasına rağmen, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisini aşırı hızda tetiklemesiyle ortaya çıkar ve kişinin kontrolünü kaybettiği, hatta öleceği veya çıldıracağı düşüncesine kapılmasına neden olabilir.
Panik atakların yaygın fiziksel ve zihinsel belirtileri şunları içerebilir:
• Çarpıntı, kalp atışlarının hızlanması
• Nefes darlığı, boğulma hissi
• Göğüs ağrısı veya sıkışması
• Terleme, titreme veya üşüme
• Mide bulantısı veya karın ağrısı
• Baş dönmesi, sersemlik veya bayılacak gibi olma
• Uyuşma veya karıncalanma hissi
• Gerçek dışılık hissi (depersonalizasyon/derealizasyon)
• Kontrolü kaybetme veya çıldırma korkusu
• Ölüm korkusu
Bu ataklar, tahmin edilemez görünebilir ve kişiyi tekrar atak geçirme korkusuyla (beklenti anksiyetesi) belirli yerlerden veya durumlardan kaçınmaya itebilir. Bu durum zamanla agorafobi gibi başka anksiyete bozukluklarına da dönüşebilir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, panik atakların tetikleyicilerini anlamak, atak sırasında ortaya çıkan korkutucu düşünce kalıplarını tanımak ve fiziksel belirtilerle başa çıkma stratejilerini öğrenmek için bilimsel temelli yaklaşımlarla çalışırız. Nefes ve gevşeme teknikleri, bilişsel yeniden yapılandırma ve maruz bırakma egzersizleriyle, panik atakların döngüsünü kırmanıza ve yaşamınızın kontrolünü yeniden ele almanıza destek olurum. Unutmayın, panik ataklar geçicidir ve profesyonel destekle üstesinden gelinebilir.
Sınav Kaygısı
Hazırlanmış olsanız bile, sınav zamanı geldiğinde yoğun bir korku, panik veya zihinsel blokaj yaşıyorsanız, sınav kaygısı ile mücadele ediyor olabilirsiniz. Sın…
Hazırlanmış olsanız bile, sınav zamanı geldiğinde yoğun bir korku, panik veya zihinsel blokaj yaşıyorsanız, sınav kaygısı ile mücadele ediyor olabilirsiniz. Sınav kaygısı, kişinin potansiyelini tam olarak sergilemesini engelleyen, başarıyı olumsuz etkileyen ve öğrenme sürecini stresli hale getiren yaygın bir durumdur. Bu durum, sadece akademik başarıyı değil, kişinin özgüvenini ve genel ruh halini de etkileyebilir.
Sınav kaygısının belirtileri fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak kendini gösterebilir:
• Fiziksel Belirtiler: Çarpıntı, terleme, mide bulantısı, baş ağrısı, titreme, nefes darlığı.
• Zihinsel Belirtiler: Konsantrasyon güçlüğü, soruları okuduğunu anlamama, bildiklerini unutma (zihin boşalması), olumsuz düşünceler (başarısız olacağım, yapamayacağım).
• Duygusal Belirtiler: Panik, korku, gerginlik, irritabilite (çabuk sinirlenme), umutsuzluk.
Bu kaygı, genellikle başarısızlık korkusu, yüksek beklentiler (hem kendi hem de çevrenin), zaman yönetimi sorunları veya geçmiş olumsuz sınav deneyimlerinden beslenir.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, sınav kaygınızın altında yatan nedenleri keşfeder, sınav öncesinde ve sırasında yaşadığınız olumsuz düşünce kalıplarını dönüştürmeyi öğrenirsiniz. Etkili çalışma yöntemleri, zaman yönetimi becerileri, gevşeme teknikleri ve kaygıyı azaltmaya yönelik stratejiler üzerinde çalışarak, sınavlara daha sakin, odaklanmış ve özgüvenli bir şekilde girmenize destek olurum. Sınav kaygısı, başarınızın önüne geçmek zorunda değil; onu yönetmeyi öğrenebilirsiniz.
Otomatik Düşüncelerimizin Farkına Varılması
Zihnimizde hızla parlayıp sönen, farkına bile varmadan hislerimizi ve davranışlarımızı etkileyen düşünceler vardır. Bunlara otomatik düşünceler denir. Genellikl…
Zihnimizde hızla parlayıp sönen, farkına bile varmadan hislerimizi ve davranışlarımızı etkileyen düşünceler vardır. Bunlara otomatik düşünceler denir. Genellikle bir durum karşısında aniden ortaya çıkan, kendiliğinden beliren ve çoğu zaman sorgulanmayan bu düşünceler, ruh halimizi, kararlarımızı ve başkalarıyla olan etkileşimlerimizi derinden etkiler. "Yeterince iyi değilim," "Beni anlamıyorlar," "Bu işi kesinlikle batıracağım" gibi otomatik düşünceler, farkında olmadan kaygı, üzüntü veya öfke gibi duyguları tetikleyebilir.
Bu düşünceler, genellikle uzun zaman içinde geliştirdiğimiz inanç sistemlerimizden beslenir ve gerçeklikle her zaman örtüşmeyebilir. Ancak biz onları "gerçek" kabul ettiğimizde, hayatımızı bu düşüncelerin kontrol etmesine izin vermiş oluruz. Otomatik düşüncelerin farkında olmamak, duygusal zorluklarla başa çıkmayı daha da güçleştirir ve kişisel gelişimimizi engeller.
Psikolojik danışmanlık sürecinde, zihninizdeki bu otomatik düşünce kalıplarını tanımayı, onları sorgulamayı ve daha gerçekçi, işlevsel alternatifler geliştirmeyi öğreniriz. İçsel diyalogunuzun farkına vararak, olumsuz düşüncelerin üzerinizdeki etkisini azaltabilir ve duygusal tepkilerinizi daha yapıcı bir şekilde yönetebilirsiniz. Otomatik düşüncelerinizi anlamak, duygusal özgürlüğünüzün ilk adımıdır. Bu sayede, kendinize ve dünyaya daha net, daha olumlu bir gözle bakabilir, daha bilinçli seçimler yapabilirsiniz.
İlk Adımı Atın
Hangi hizmetin size uygun olduğunu öğrenmek için ücretsiz ön görüşme yapabiliriz.