Hipnoz
APA (Amerikan Psikoloji Derneği)'nin Tanımı ve Süreci
APA'nın tanımına göre hipnoz, bir
sağlık uzmanı veya araştırmacının, uygulama sırasında danışandan duygusal,
algısal, düşünsel veya davranışsal değişiklikler yaşamasını telkin ettiği bir
süreçtir. Hipnotik durum genellikle bir indüksiyon işlemiyle oluşturulur; bu
indüksiyonların birçoğu gevşeme, sakinleşme ve rahatlamayı önerir. Ayrıca hoş
deneyimlerin zihinde canlandırılması talimatları da hipnotik indüksiyonlarda
yaygın olarak kullanılır.
Deneyim ve Yatkınlık
İnsanlar hipnoza farklı
şekillerde tepki verebilir: Bazıları bu durumu değişmiş bir bilinçlilik hali
olarak betimlerken, diğerleri çok sakin ve gevşemiş hissedilen, dikkatin
odaklandığı normal bir durum olarak ifade eder. Tepki derecesi ne olursa olsun,
insanların çoğu bu deneyimi oldukça hoş bulur. Telkinlere duyarlılık kişiden
kişiye farklılık gösterir. Yapılan çalışmalar, nüfusun yaklaşık %8-10’luk
diliminin hipnoza çok yatkın olduğunu, %3-5’lik bir bölümünün ise hiç yatkın
olmadığını belirtmektedir. Geri kalan büyük çoğunluk yatkınlıkta orta seviyededir,
ancak alanda çalışan otoriteler, klinik anlamda olumlu sonuçlar için orta
düzeydeki yatkınlığı yeterli kabul etmektedir.
Yanlış Anlaşılmalar ve Gerçekler
Hipnotik telkinleri yaşama
yeteneği, yaygın yanlış inanışlardan kaynaklanan kaygılar nedeniyle engellenebilir.
Ancak hipnotize olan insanlar, davranışları üzerindeki kontrollerini
kaybetmezler. Genellikle kim olduklarını ve nerede bulunduklarını bilirler ve
seansta olan bitenleri de hatırlarlar. Hipnoz, uyku hali değil, telkine açık
olunan, yoğun dikkat ve odaklanmanın olduğu beynin doğal bir durumudur; bu
durumda bilinçaltı bellek, bilinçli frenlerden kurtarılmış durumdadır ve kişi
kendi iç gerçekliğiyle temas kurar.
Klinik Kullanım ve Etik Sınırlar
Hipnoz, insanların telkin edilen
deneyimleri yaşamasını kolaylaştırır, ancak bu bir zorlama değildir. Hipnoz,
psikanaliz veya davranış terapisi gibi tek başına bir terapi türü değildir; tam
tersine, terapiyi kolaylaştırmak için kullanılan bir işlemdir. Bu nedenle
hipnoz eğitimi, terapiyi yürütmek için yeterli değildir. Hipnoz, her psikolojik
sorun veya her danışan için yararlı olmayabilir. Tedavinin bir tamamlayıcısı
olarak hipnozun kullanılmasına yalnızca, klinik hipnozun kullanımı ve sınırları
konusunda eğitim almış nitelikli sağlık uzmanlarının danışmanlığıyla karar
verilmelidir.
İlgili yasa ve yönetmeliklerle
belirlenmiş olan sınırlamalara göre, hipnoterapi uygulamalarını sadece hekim,
diş hekimi ve klinik psikologlar olmak üzere üç meslek grubu
uygulayabilir; bunların dışındaki meslek elemanları herhangi bir uygulama
yetkisine sahip değildir.